11 Ocak 2016 Pazartesi

HA GAYRET ÇIĞLIK..!

Bir sıkıntı vuku buldu..!

Tarif edemediğim ama düzende dengenin değiştiğini hissettiğim bir saçmalık söz konusu. 
Çığlık atsam bitecek toza dumana katacağım ve dinecekmiş gibi bir his ile boğuşuyorum günlerdir.

Kaçıp gitme arzusu adrenalin patlaması gibi yükselişe geçiyor ve dizginliyorum.
Kaç kere daha gidebilir,ne kadar daha kaçabilirdim.?
Hem bu sefer kaçmak için geçerli bir bahane bulamıyorum..
Kendimi ikna edemiyorum..?

Nereden öğrendim sorun, sıkıntı ve huzursuz edici durumlar olduğunda hemen uzaklaşma arzusunu. Rol modelim kim ?

Çığlık çığlığa bağırmak yerine avaz avaz susmak çok acı veriyor.
Gecenin karanlığında,havanın serinliğinde koşarken ses tellerimi parçalama pahasına bağıracak ve uyanacağım. tıpkı rüyalarımda ki gibi. 
Yapamıyorum ama.!
Deli diyecekler,abartıyor diyecekler,ne var ki ne yani diyecekler.
Her zaman söyleyecek bir şeyler bulunacak,bulacaklar

Ama kimse anlamayacak.
Yer yüzündeki hiç bir canlı zerre bile anlamayacak,anlıyor gibi yapabilir ama anlamayacak.

Kimdim şimdi ben ?

Yanlış anladığınız mı ?
Yoksa hiç anlayamadığınız mı.?

Yazdıkça rahatlamam gerekiyordu iyice buhran bastı..
Al işte en sonunda kafayı yedim.
Alkışlar bana,çaksın flashlar ,projektörü dikin tepeme
Ben bu ödülü beni itinayla bu hale getirenlere minnet duyarak alıyorum.

Yayında yapımda emeği geçen herkesin AMK..!





Bana ait olduğunu düşündüğüm o oyuncak büyüdüğüm için mi başka çocukların elinde ?

Y ukarıdan bir yerlerden gönderilen bir armağan olsan gerek.. Benim küçük fötr şapkalı biblom... Böyle diyorum sana.. Kafamda kurduğum o gü...