6 Kasım 2018 Salı

KENDİMİ ÇÖZDÜĞÜM GÜN SİZİNLE DÜŞMAN OLDUK

Nereden başlayıp nerede kayıp yaşadım ve kendimi buldum bilmiyorum. Yorgundum aslında adım dahi atamayacak kadar yorgundum. Sonra nasıl oldu da böyle kendinden emin ve ne istediğini bilen birisi oldum bilmiyorum.



Aslında insanların beni yorması ile başladı herşey. Baktım ben tarlanın ortasındaki korkuluk gibi sabit duruyorum,kargalar üşüşmüş başıma didik didik ediyorlar. Sesimin çıkmadığını anlamışlar.  Geldikçe geliyor, zorladıkça zorluyorlar. 

Sonra mı?


                                Avazım çıktığı kadar bağırdım. 
《Bende varım bu Dünya'da. Siz hiç hakkınız yokken bana bunu yapamazsınız 》

Şimdi gitmek isteyene neden diye sormuyorum. Geliyorum diyene gel ama ben yokum diyorum.
Ben bu kalp kırıklığı ile bir yere sığamıyorum madem,onu da burada bırakır giderim dedim.


Büyüdün küçük kız çocuğu. Kucağıma alıp, saçını okşayıp, kokunu içime çekip, yanındayım demek istiyorum. Ben içimdeki çocuğu yaşatmaya çalıştım ama en çok seni yıprattım diye özür dileyerek saatlerce ağlamak istiyorum. Kollarını kocaman kendine sarıp kafanı çevirip küstüm diyorsun bana yapma,senden güç alıyorum, sende böyle yaparsan olmaz ki.

Öğrencilerime söylediğim gibi cümlelerimizi kullansak,konuşarak çözsek ve sarılıp oynamaya devam etsek.


Böyle mi delirecektim Allahım ben. Hastanelere yatar,çiçek dağıtır, balkondan aşağıya tükürür, sardunyalarımla sohbet ederim sanıyordum. Ve bunların hepsini 70 yaşında yapacaktım.
Daha 24 yaşındayım, nasıl böyle susup,kaçıp sessiz sedasız delirdim acaba.


Şimdi bi kahve daha içip istediğim gibi delireceğim.
Balkondan aşağıya tükürüp, çiçeklerime masal anlatayım.

Bana ait olduğunu düşündüğüm o oyuncak büyüdüğüm için mi başka çocukların elinde ?

Y ukarıdan bir yerlerden gönderilen bir armağan olsan gerek.. Benim küçük fötr şapkalı biblom... Böyle diyorum sana.. Kafamda kurduğum o gü...