16 Şubat 2021 Salı

Mekikizm

Meksika çıkmazı ve Pirus zaferi arasında bir ilişki olmalı.  Birinde iki tarafta kazançlı çıkmıyor ama diğerinde kazansan bile verdiğin yüklü kayıptan sonra zaferin bir anlamı kalmıyor.  Damakta kötü tat bırakan her olay bu ikisi arasında cereyan ediyor bence.

Bu ne yaman çelişki, bu ne çıldırtan denge değilse ne ?

Hayatın sundukları ve hayattan alacaklı olduğumuz her konuda finale ulaşsak bile çabalarken bizden gidenler başarının tadını bile bayat kılıyor. 
Hayatın doğrusal olmayan bir düzeni var, eden buluyor, bir çelme takan bin taklaya geliyor. Buna ister ilâhi düzen deyin ister karma. Siz hayata nasıl teslim olursanız olun kendi bildiğini okuduğu bu sistem kusursuz işliyor. 

Çok iyi olduğunu iddia edenler gerçek kötülerdi hep. Şimdi heybemde iyisiyle kötüsüyle birikmiş onca anı ve geleceğini beklediğimiz daha da güzel o günler.  Biz planlar yaparken hayatın sürprizleri bazen akışı etkiliyor ama doğru insanlar ile yolunuza devam ediyorsanız her zaman yeni bir kapı açılıyor. Açılmayan her kapının önünde bir miktar ağladığım oluyor tabi ama aksi için hala büyüyemedim. 
Muhattap olduğunuz 5 kişinin ortalaması sizi siz yapıyor. Muhattaplarınıza dikkat ediniz !

7 Şubat 2021 Pazar

Bazıları Vasat Sever

Hayatta en tahammül edemediğim duygu "hadsizlik" 
Yaşanan, yaşanamayan her duyguya, geçip giderken bizi bugün bu insan yapan her  kişiye saygı duymayı, yorum yapmamayı ve haddimi aşmamayı bildim.
İnsanlar bilmediğinde ise çileden çıkıyorum. 

İnsanlarla bu noktada, dalga geçer gibi had bildirdiğim günler de oldu. Oradan bakınca oldukça kibirli gözükebiliyor bazen, ama bunun nasıl gözüktüğü ile ilgilenmiyorum. Ben değerimi başkasının gözünden biçmiyorum. Bak, ben buyum al merakın gitsin dediğim noktada karşı tarafın ne yazacağını merak etmeden o daha yazarken engellemiştik. Cümlelerinin önemi olmayan insanların kendilerini nasıl ifade ettiğini önemsemiyoruz çünkü. Beyan ettiği fikrin anlamı yok ki kendimizi yoralım, bizde oturduk kahve içtik üzerine.  Gelmek isteseydi ona da bi acı kahve ikram ederdim ayrı konu. Sonra kalibresini görünce o kadar da iyi bir fikir olmadığını anlamıştım.  Hayat bazen böyledir, herkes bir döneminde vasata tapar. Vasata öykünür taa ki başka bir yol olduğunu görene kadar.

O zamanın kokusu kalmadan, bugün bu insan olabildiysek başardık demektir a dostlar !!

Bazı insanlar birbirinin panzehiridir. Bazı yollar dikenlidir ve siz ısrarcı olursanız zedelenirsiniz.

Uzak durulması gereken kişilikler listesi :
Sizi cepte sanan ve kendi ezikliklerini sizin pohpohlamanızla tamamlayanlar,
Size ne kadar zor ise başkasına o kadar kolay ve ucuz olanlar,
Şımarık ve sonradan oldumcular, 
Kalbini başkasına, nazını pisliğini size yük ettirenler,
Kendine benciller... Uzak durun kaçın!!!!

Mesela kaybettikten sonra değer anlamak diye birşey yok. Aslında değerinizi anladığı falan yok kimsenin...
Sadece umduğu kişi sizin kadar saf çıkmamıştır. Umduğunu bulamayınca kapınıza gelir ki siz onu pohpohlayın, ederinden fazla değer verin de kendisini yeniden bi halt sansın...

Kimsenin egosunun yakıtı değilsiniz !

Sibop olmayın ? Yani emniyet sibobu. 
Ha birde böyle insanlardan yara almış kişilerin size verdigi değeri duyduğu sevgiyi iyi ölçün.  Aksi halde ya kaliteli birşeye sahip olursunuz yada kişi vasata tapmaya devam etmek için sizi yalnız bırakır.  


Nereden mi biliyorum ?

Vasata öykünmenin devrini daim etmeyip birbirimize döndük de oradan. 

Kendisini iyi pazarlayan düzenbazlar, doğru kişilerin yanında ipliğinin rengini belli eder çünkü. 
Bu yüzden herkes gönlünün ekmeğini yerken bazıları aç kalır. 

Iddia ettiği kadar iyi olan herkese cennet dilerim.


































Bana ait olduğunu düşündüğüm o oyuncak büyüdüğüm için mi başka çocukların elinde ?

Y ukarıdan bir yerlerden gönderilen bir armağan olsan gerek.. Benim küçük fötr şapkalı biblom... Böyle diyorum sana.. Kafamda kurduğum o gü...