Herkesin parmakla gösterdiği ayıplar ve günahlar, işlenirken muhteşem hatalara dönüşüyor ve toplumsal olmaktan uzaklaşıp kişisel bir keyfe dönüşüyor. Yasakları delme keyfi.
Ama tan yeri ağarırken yeniden ve yeniden yargılamak için toplum baskısı için yerlerini alıyorlar.
Özgürlük yarışına girmiş ve özgürlüğü kıyafet, dil, din, ırk gibi kategorilere ayırmışız. Hangisini hakkını vererek yaşayacağımızı bilemiyoruz ve cılkını çıkarıyoruz. Özgür değiliz sadece bazılarımızın bağlı olduğu ip diğerlerine göre daha uzun.
Mesela yağmurda şemsiyesiz yürüme irademi düzenli ilişki ile kaybettim. Hasta olursun diyerek müsaade edilmiyor. Bunun gibi bilimum duyarını kasabileceğim konular var.
Özgürlüğün anlamı hep şiirlerde şarkılarda kuşlara yüklendi.
Kuşlar da özgür değil ki göç mevsimi gelince gitmek zorunda kalana özgür denir mi ?
Canı cehenneme tüm bu meksika çıkmazının.
Canımız cehenneme yahu sıkışıp kaldık bu 4,54 yıllık cehenneme.
Cenneti de yolu yolunuza denk gelen insanlar ve anlarda tadımlık yaşıyorsunuz, yaşıyoruz.