6 Nisan 2021 Salı

M.Ö - M.S

Çocukluğumda bacaklarımı balkon demirlerinden sarkıtıp topitop yerdim.  Annem demirlerin arasından geçecek kadar minik olduğuma karar verince aralara ek demir yaptırıp bir de parmaklık taktırmıştı. 7 kat aşağıya düşme sonrası başıma gelebilecekleri anlatıp duruyorlardı ve kesinlikle ikna olmuyordum. 
Yıllarca dikeni ayağıma batmadıysa eğer hiç bir yolun yarasından kulağıma küpe takmadım. 

Deneyim denilen şey biraz cehalet, birkaç tutam acı, ve ebatlarca kazıktan geçendir. Sonrasında bizden ve yaşananlardan geriye ne kalırsa telkari ustası gibi işler yakamıza, kulağımıza takarız. 

Şimdi ilk defa deneyimlemediğim olayların içine atlamak yerine korkuyla karışık oturuyorum.  Bu işin raconu bu galiba deyip granit tencere ve kahve makinası falan bakıyorum. Tüm eşyaları alırken tek başıma kullanacakmış gibi atıyorum sepete. Sonra sepeti boşaltıp elbise, ayakkabı ile tamamlıyorum alışverişi. Beni bu alıkoyan bilinmezlik ilk defa içine çekmiyor. Kahve makinasının basında bir topitop kemirsem geçer gibi bir his ama artık şekerle hiç aram yok. Genizimi yakıyor.  
Özlem Tekin dağları deldim di hani ?
Bütün kızlar toplanmıştık ? 
Ne oldu o iş ?
Bizim feminizm de özgür kızınki gibi tek taşı başkası alana kadarmış.
Siz hepiniz ben tek diye bir kaç sene idare ettim ama sanırım artık hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için sloganına evrileceğiz. 
2021 ne yılsın be kardeşim.... !!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bana ait olduğunu düşündüğüm o oyuncak büyüdüğüm için mi başka çocukların elinde ?

Y ukarıdan bir yerlerden gönderilen bir armağan olsan gerek.. Benim küçük fötr şapkalı biblom... Böyle diyorum sana.. Kafamda kurduğum o gü...